Bugün aptallığımıza ağlıyoruz... bugün unutamadıklarımız tarafından unutulduğumuz günlerden biri daha. Evet çok aciz bir durum gibi duruyor gerçekten. İnsan kendini nasıl mal gibi hissediyor hepiniz tahmin edebilirsiniz, çoğunuz yaşamışsınızdır. Yaşamadıysanız da ben yaşadınız sayarak kendi kendime toplum psikolojisi yapmaktayım :)
Neyse gel gelelim söylemek istediklerimize...
''Canım, artık ne kadar bencil oldugunu daha iyi anliyorum. Zaten fedakarlıktan eser yoktu ki sen de bencil olmayasın. Tek taraflısın. Hiç birsey yokmuş gibi yaşa sadece sen varsın. Canım, sana bazen o kadar çok kızıyorum ama sonra bir o kadar da bakarken iç titremesi yaşıyorum. Artık iç titremeleri de son bulacak ama şiddetle buna inanıyorum :)
Canım, bugün seni bitirdiğim günlerden biri daha. Kaç oldu sayamadım gerçi.. inşallah sonlandırıyorum. Olmayacak duaya amin dememek lazım sonuçta.
Canım, sana neden canım diyorum? Sana en çok canım demeyi seviyorum. Hala canım demekten de vazgeçmiyorum, belki de hiç diyemediğimdendir bilemiyorum.
Canım, sen tam salaksın ya gerçekten şimdi burada sana bi saydırmak istiyorum. Okursun da inşallah görürsün neler demek isteyip diyemediğimi. Saydıramıyorum burda da özgürlük yok ki... neyse sen zaten içimden geçenleri genelde hissettiğin için bunları da hissetmeni rica ediyorum :)
Canım, sana şimdilik bu kadarlık yazım. Ama to be continued bebeğim merak etme..."
Bu yazıda yazar sevgili ağacına sesleniyor :)
Not: Yazıyı başka yerlere çekmeyelim, yalnızca ima var :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder